Mors Principium Est – Darkness Invisible

1999 yılında kurulan Fin grup MPE, Latince isimlerinin çevirisi gibi “Ölüm başlangıçtır” diyerek yola çıkmış ve düzenli aralıklarla yayımladıkları albümlerle kendilerini geliştirerek melodik progresif death metal grupları arasında yerini önemli bir noktaya taşımıştır. Eylül ayında çıkan albümden beklenti, yayımlanan teklilerle birlikte oldukça yükselmişti ki albümün bu beklentiyi karşıladığını söylemek yanlış olmaz. 10 şarkı ve 1 bonus cover şarkı ile oldukça keyifli ve akıcı bir albüm. Dinleyenleri kesinlikle pişman etmeyecektir.

Albüm ‘Of Death‘ şarkısıyla gümbür gümbür başlıyor. Ardından birkaç şarkı tekdüze ilerlese de ikinci yarıda harika bir çizgi ve akışla heyecan yükseliyor. Progresif taban, melodik nakaratlar ve muhteşem gitar sololarıyla albümün sonuna doğru şarkılar akıp gidiyor. Şarkılar ayrı hikâyelerle bezenmiş ve bu hikâyeler melodilere yansıtılmış. Kapanışı ise bir arya intro ile gelen ‘All Life is Evil‘ gibi orkestral tabanlı, müzikal zevki doruklara taşıyan melodiler ve atmosferiyle adeta bir melodramla tamamlayıp nihayetinde Isac Elliot cover’ı ile albümü sonlandırıyorlar.

‘Darkness Invisible’ albümü, önceki albümlere nazaran orkestral pasajlarla atmosferin derinleştiği daha doygun bir albüm diyebiliriz. Bu bağlamda “sinematik bir albüm” deyişini kullanmanın yanlış olmayacağını düşünüyorum. Grubun agresif tarzı olgunluğunu tamamlamış ve bu olgunlukla daha da ileriye gidebileceklerini, çok daha iyi albümler çıkarabileceklerini ifade eder nitelikte bir çalışma sunulmuş. Bazıları şarkı yazımlarının tekdüze olduğunu düşünebilir; hatta şahsen albümün ilk yarısının biraz sönük kaldığını düşünsem de şarkılar dinledikçe dinleyeni içine çekiyor. Albüm, yorucu değil ama enerji gerektiren bir yapıya sahip. Öne çıkan parçalarıysa şu şekilde özetleyebilirim:

• Of Death: Agresif rifflerle sert vokalin birleştiği, enerjisi çok yüksek bir şarkı. Coşkulu nakaratıyla albümün en iyilerinden biriyle başlamak, albüme dair beklentileri yükseltiyor. Neredeyse her şarkıda olduğu gibi bu parçada da harika gitar soloları şarkıya büyük değer katıyor. Grubun hitlerinden biri olmaya aday.
• Summoning the Dark: Albüm öncesi yayımlanan teklilerden biri. Yine yüksek enerjisiyle albümün ikinci yarısına güçlü bir başlangıç yapıyor. Daha koyu vokallere sahip nakaratıyla zorlu bir rotadaki dağın zirvesine tırmanmayı başarmış ve o huzur hissini yaşatıyor insana.
• All Life is Evil: ‘An Aria of the Damned’ introsu ile birlikte orkestral bir şölen. Kadın vokalde Bergfried grubundan Anna De Savoy (Anna Dinyes) yer alıyor. Vokallerdeki çeşitlilik hem şarkıya hem albüme bambaşka bir atmosfer katmış. Grubun yeni albümde büründüğü farklılıkların göstergesi niteliğinde bir parça. Gitar solo girişiyle ve bitişiyle büyüleyici. Tek kelimeyle mükemmel.

2021 yılında prodüktör Andy Gillion yollarını ayırdıktan sonra MPE müziğinde oluşacak değişim merak konusuyken gelen bu albüm, grubun bizlere hâlâ çok iyi müzik dinleteceğini görmek oldukça güzel.

Kısaca: Albüm çok iyi. Bu türü seven kişileri doyuracak cinsten. 05.10.2025 tarihinde IF Performance – Beşiktaş konserinde grubu ilk defa canlı izleyeceğim için aşırı heyecanlıydım; ancak talihsiz bir şekilde –belki teknik sorunlar, belki de beceriksiz insanlar yüzünden– müzik yerine birtakım bozulmuş sesler dinleyerek konserden çıkmak durumunda kaldık. Grubun monitör sesleriyle sahnede cayır cayır çaldığından şüphem yok; ancak bu kadar hevesle beklediğimiz konserin bu kadar kötü geçmesi çok acıklıydı. Öyle ki grup encore bile yapmadan sahneyi terk etti. Buradan MPE’ye sesleniyorum: Lütfen daha sağlam bir sahnede, farklı bir mekânda tekrar gelin ve bu kez bizim de duyduğumuzdan emin olun!