Skip to content

Duel, Jinjer’in Napalm Records’tan çıkan beşinci albümleri. Grup tarafından “en karmaşık çalışmalarımız” diye tanımlanıyor ve yapımı yaklaşık iki yıl sürmüş, 11 şarkıdan oluşuyor. Grubun verdiği röportajlarda bu albümdeki şarkı sözlerini yazarken 19. yüzyıldan esinlendiklerini belirtiyorlar.

Bu albümden hem öne çıkan hem de benim albümde en sevdiğim şarkılar olan ‘Someone’s Daughter’ ve ‘Green Serpent’ şarkılarını inceleyeceğiz. Bu arada bu şarkıları yorumlama şeklim tamamen özneldir, Tatiana şarkıları farklı anlamlarda yazmış olabilir. 🙂

Someone’s Daughter (9.0)

Bu şarkıyı 2024 Freedoom Festival’de canlı dinleme fırsatım olmuştu. Albüm o sıralarda henüz çıkmamıştı ancak bu single yayınlanmıştı ilk olarak. Bu şarkı sadece müzikal anlamda değil, albümdeki diğer şarkılar gibi toplumsal mesajlar da içermesinden dolayı önemli ve güzel bulduğum bir şarkı. Şimdi şarkının sözlerine bakarak inceleyelim:

“You teach me how to be a man, though I am someone’s daughter”

Burada kadın, kendisine erkek gibi olması gerektiğinin öğretildiğini ancak kendisinin “birinin kızı” olduğunu söylüyor. Yani ortada bir bireysellik yok, aileye dayalı bir kimlik var sadece.

“Life feeds me bullets and stones and I stitch myself up alone”

Hayat ona acılar veriyor ama yalnız olduğu için tek başına iyileşmek ve baş etmek zorunda.

“Oh, brutal world, I’m not your enemy. This role of warrior brings nothing but the misery”

Aslında dünyaya düşman değil ve savaşçı olmak istemiyor. Ona verilen bu rol sadece acı veriyor.

“If a woman’s wings are trimmed and her radiance is dimmed, this is over, this is over”

Kadınların özgürlüğü kısıtlanır, ışıkları söndürülürse toplumsal düzenin çökeceğinden bahsediyor.

“You will see her ride a broom.”

Burada cadı metaforu kullanılmış. Tarihte cadılar korkulan, yok edilmeye çalışılan güçlü kadın figürleriydi.

“I am no longer a daughter / I eat them for breakfast / I eat them for lunch / I have audacity to throw the first punch”

Artık “birinin kızı” kimliğini reddediyor. Kendi başına bir güç hâline gelmiş. Savunmada değil, saldırıda. Kendi varlığını kabullenmiş.

Özetle başlangıçta kırılganlık, yalnızlık ve zorlanma var ama sonunda bir dönüşüm yaşanıyor. Kadın, başkasının “kızı” olmayı bırakıp kendi başına güçlü bir özneye dönüşüyor.

Green Serpent (9.5)

Bu, hem müzikal anlamda hem de sözleri ve verdiği mesajlar olarak benim bu albümdeki en beğendiğim şarkı. Şarkının genelinden konusunun alkolizmle ilgili olduğunu anlıyoruz ve ismindeki Green Serpent (Yeşil Yılan), yaratılış hikâyesindeki gibi yılanın kandıran bir unsur olmasından dolayı alkol için bir metafor olarak kullanılmış olabilir. Özellikle bazı sözlerde bu konu bariz şekilde belli:

“It’s not him who drinks from the bottle, it’s the bottle that drinks from him.”

Bu sözlerde insanın alkol içtiğini değil, alkolün insanı içtiğini söylüyor. Yani alkolün, insandan bir şeyler eksilttiğinden bahsediyor.

“You don’t drink it, you absorb it. Eventually you’re swallowed by the mud.”

Alkolün insanı bir bataklığa çektiğini, dolayısıyla oradan çıkmasının kolay olmayacağını anlatıyor.

“The serpent gives you an umbrella on a sunny day and takes it back when it rains.”

Alkol, normal bir zamanda rahatlatıcı olabilir ancak zamanla sana vermiş olduğu rahatlığı geri alacak ve senden bir şeyler çalacak.

“It holds so much annihilating power, so it’s turning saints into sinners in just one hour.”

Alkol o kadar güçlü bir unsur ki insanı sadece bir saat içerisinde bambaşka birine dönüştürebilir, ona normalde yapmayacağı ve belki de yapmaması gereken şeyleri çok kısa bir süre içerisinde yaptırabilir.

Şarkıya müzikal anlamda baktığımızda ise ben sondaki bass outrosunu çok beğendim. Şarkının başında ve sonunda aynı sözlerin olmasının da şarkıya bir hikâye bütünlüğü katmış olduğunu düşünüyorum. Extreme vokallerin kullanıldığı bölümlerdeki riffler ve sözlerin rifflere tam oturması da kulağıma çok hoş geldi. Şarkının clean vokalini çalışmış biri olarak bu kısımların oldukça profesyonel ve zor bir seviyede yazılmış olduğunu da belirtmek istiyorum.

Özetle bu yazıda bahsettiğim iki şarkı; benim dinlemekten sıkılmayacağım ‘Perennial’, ‘Teacher Teacher’ gibi Jinjer şarkıları arasına girer. Eğer bu albümü veya Jinjer’ı henüz dinlemediyseniz dinlemenizi öneririm. Aşağıya da Jinjer’ın fazla bilinmedik şarkılarından birkaç tane öneri olarak koyuyorum:

  1. Duel albümünden ‘Kafka’
  2. King of Everything albümünün son şarkısı olan ‘Beggars’ Dance’
  3. Cloud Factory albümünden ‘Bad Water’ (Bu şarkıda extreme vokal yok, tamamen clean)
  4. Cloud Factory albümünden ‘No Hoard of Value’
  5. Yine Cloud Factory albümünden ‘When Two Empires Collide’
  6. Wallflowers albümünden ‘Call Me a Symbol’ (özellikle 2.05’ten sonrasını çok beğeniyorum.)
7.0

Öne Çıkanlar

  • Someone’s Daughter
  • Green Serpent
7.0

Öne Çıkanlar

  • Someone’s Daughter
  • Green Serpent