Günün Klasiği (Arşiv)
Riverside - Second Life Syndrome
Heavy Progressive Rock
Riverside’ın kilometre taşı albümlerinden Second Life Syndrome, bu yıl 20. yaşını kutluyor. Mariusz Duda’nın diğer projesi Lunatic Soul’un yeni albümü The World Under Unsun’ın bu yıl dönümüne denk gelmesi bilinçli bir tercih mi, bilinmez; değilse bile hoş bir tesadüf olduğu kesin. 21. yüzyılın en önemli progresif rock başyapıtlarından biri olan Second Life Syndrome’u isim parçasıyla anıp, yeni Lunatic Soul albümüne geçebiliriz.
Joe Satriani - Flying in a Blue Dream
Hard Rock
Joe Satriani’nin 3. albümü ‘Flying in a Blue Dream’ , gitar müziğinin sınırlarını zorlarken, duygusal açıdan zengin yapısıyla da dinleyeni çeken bir çalışma.. Albüm, Satriani’nin vokal denemeleriyle dikkat çekerken, enstrümantal parçalarda ustalığını net biçimde ortaya koyuyor. Rock, blues ve progresif öğeleri ustaca harmanlayan bu albüm, gitar odaklı müzik sevenler için hâlâ ilham verici. Virtüözün en bilinenlerinden ve konserlerdeki vazgeçilmezlerinden olan isim parçasıyla 34. yaşı kutlu olsun…
Fates Warning - Parallels
Progressive Metal
‘Parallels‘ Fates Warning’in evrimini tamamlayıp belki de Progresif Metal kimliğini net bir şekilde ortaya koyduğu ilk albümdür. Özellikle bu açıdan grubun külliyatında önemli bir yere sahip olan ve ‘Eye to Eye‘, ‘Point of View‘ ve o dönem Dream Theater’a daha yeni katılmış olan James La Brie’nin geri vokallerde yer aldığı ‘Life in Still Water‘ gibi hitlerle dolu albümün 34. yılını ‘The Eleventh Hour‘ ile analım.
Fish - Internal Exile
Neo-Progressive Rock
Fish, Marillion’dan ayrıldıuktan sonra çıkardığı ‘Vigil in a Wilderness of Mirrors‘ ile solo kariyerine güçlü bir giriş yapmış ve bir sonraki adımı merakla beklenmeye başlanmıştı. Bekleyiş çok sürmedi ve hemen ertesine denk gelen 34 yıl önce bugün çıkan ‘Internal Exile‘ ile adına yaraşır yürüyüşüne devam etti. Bu yılın başında sona eren veda turnesinin ardından Glasgow yakınlarındaki çiftliğine çekilen dev vokaliste ‘Shadowplay‘ ile bir saygı duruşu sunalım.
Ayreon: The Final Experiment
Progressive Metal Opera
Arjen Anthony Lucassesn’in iddialı projesi Ayreon’un başlangıcı, aynı zamanda da isim babası baş karakteriyle de ayrı bir yeri olan albüm 30 yaşında. Kariyeri boyunca dinlediğimiz hikayelerin ilkinde Lucassen, dünyanın sonuyla ilgili gelecekten gelen mesajı Kral Arthur’a iletmeye çalışan Ayreon’un macerasını anlatır. Ayreon ve gördükleri, projenin lerleyen dönemdeki albümlerine ve hikayelerine de referans olmuştur. İlk Metal Opera örneklerinden sayılan 13’ü solist, 20 müzisyenin emeğiyle ortaya çıkan bu önemli eseri ilk yayınlandığı zamanki ‘Ayreon: The Final Experiment‘ adıyla ve finalini yapan ‘Ayreon’s Fate’ ile analım.
The Who - Quadrophenia
Hard Rock
The Who, çoktan hak ettiği veda turlarının Amerika ayağını daha yeni tamamlamışken, bu dev albümlerinin 52. yıldönümüne geliyoruz. Grubun en parlak dönemlerinde en iyi yaptığı rock operalarının 3.sü ve sonuncusu olan ‘Quadrophenia’, Sting’in de yer aldığı filmiyle birlikte ayrı bir güzelliğe sahiptir. Özellikle de filmin final sahnesiyle iyice güçlenen ‘Love Reign O’er Me’…
Supertramp - Crime of the Century
Crossover Progressive Rock
Supertramp’in nihayet beklenen çıkışını yapmasını sağlayan ‘Crime of the Century’, bugün 51 yaşında. ‘School’, ‘Bloody Well Right’ ve ‘Dreamer’ gibi hitleri barındıran albüm, adını aldığı kapanış parçası ‘Crime of the Century’ ile taçlanıyor. Bu parçanın bestecisi, grubun kuruluşundan bu yana değişmeyen tek üyesi olan ve yakın zamanda kaybettiğimiz Rick Davies’e saygıyla…
Rush - Hemispheres
Heavy Progressive Rock
Rush’ın üç albüm süren (ve tabii es geçilemez) ısınma turlarından sonra, kusursuz sayılabilecek eserleri arka arkaya sıraladığı dönemin tam ortasında yer alan albüm bugün 47. yaşında. Rush’ın sınırlarını en çok zorladığı albümlerden biri olan ‘Hemispheres‘, ‘A Farewell to Kings‘in bıraktığı yerden ‘Cygnus X-1 Book II: Hemispheres‘ epiği ile kusursuz bir açılış yapıp, dördü de klasikleşmiş parça sunuyor. Albümün kapanışını yapan ve muhteşem üçlünün teknik ustalığını sergilediği benzersiz enstrümantal ziyafet ‘La Villa Strangiato‘ ile bu başyapıtın yaşgününü kutlamış olalım.
Genesis – Trespass
Symphonic Progressive Rock
Konu bir müzik grubunun çıkış albümü olunca nostalji çanları ister istemez çalmaya başlıyor. Çünkü bugünlere birikerek gelen yaşanmışlıkların izini geriye doğru sürdüğünde, ulaştığın o tekil nokta işte tam da o şarkılarda saklı. Mevzubahis Genesis ve onların gayriresmi çıkış albümü ‘Trespass’ olunca, insan kendini zaman tünelinin en güvenli bölgesinde buluyor. Yıllar sonra yaşanacak ayrılıkların henüz çok uzak olduğu, en güzel birlikteliklerin ise daha yaşanmamış olduğu bir eşikte…
