Skip to content

Mastodon @ Carlswerk Victoria, Köln (12 Ağustos 2025)

Mastodon - 12082025
Dönüm Noktasında Bir Konser

Mart ayında, Mastodon’un en dikkat çekici üyelerinden Brent Hinds’in gruptan ayrıldığı haberi müzik dünyasında büyük yankı uyandırdı. Bu gelişme, grubun geleceğiyle ilgili bir belirsizlik yaratmış, “Acaba ne olacak?” sorusunu hepimizin kafasında döndürüp durmuştu. Ancak, mart sonuna doğru Mastodon, Avrupa ve Birleşik Krallık turnesini duyurunca belirsizlik az da olsa dağıldı. Turne, grubun yeni müzikal rotasını ve Brent’siz bir geleceğe doğru atılacak adımları simgeliyordu.

9 Mart’ta Dominik Cumhuriyeti’nde düzenlenen Tool’s Live in Sand Festivali’nde, Ben Eller ile sahne aldıklarını gördük. Bu, grubun geleceğine dair ipuçları taşıyan bir başka önemli işaretti.

Mayıs’ta Mastodon’un turnede Kanadalı gitarist Nick Johnston’la devam edeceğini açıklamaları ise, grubun yeni bir döneme geçtiğinin habercisiydi. Ancak yine de Brent’siz bir Mastodon konseri izleme düşüncesi epey hüzünlü geliyordu.

12 Ağustos’ta Köln’deki konseri izlemeye karar verip biletimi aldığımda kimle gideceğim veya nasıl bir yolculuk yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Konser günü geldiğinde, sırt çantamı alıp tek başıma yola koyuldum. İki saatlik tren yolculuğu sonrasında Köln Merkez İstasyonu’nda indim ve büyük heyecana doğru adımlar atmaya başladım. Otele vardığımda lobide birkaç Mastodon tişörtlü adam gördüm, heyecanım daha da arttı. Konser alanına doğru ilerlediğimde, 1600 kişilik Carlswerk Victoria’ya yaklaştıkça kalbim hızla atmaya başladı. O bilindik konser heyecanı beni sarmıştı. İçeri girdiğimde, doğruca sahnenin ön sıralarına hızlıca yöneldim ve işte burada; bekleyişin, sabırsızlığın, heyecanın zirveye ulaşacağı yerdeydim.

Slomosa

İlk olarak sahneye çıkan Norveçli stoner rock grubu Slomosa oldu. Önceden pek dinlememiş olsam da sahne enerjileriyle “Mastodon’a hazırlık” misyonunu Benjamin Berdous önderliğinde başarıyla yerine getirdiler. Müzik bir yandan bizi sararken, sağımda konser boyunca yelpazesiyle kendine ve bir anlamda bana da “serin hava” estiren Helga’ya selam olsun!
Mastodon

Nihayet, kayıttan çalan Crazy Train ile Ozzy Osbourne’a saygı duruşunda bulunan Mastodon sahneye çıktı. Gitarların bir nakış işler gibi duyulan çamurlu riffleri ,ışıkların parlaklığı ve Brann Dailor’ın kusursuz ritimleri bizi mest etti. Thread Lightly ile açılışı yaparak, grup 2 saate yakın sergileyeceği büyüleyici performansının başlangıcını yapmış oldu. Nick Johnston’ın tekniği, hem grubun klasik soundunu hem de yeni bir dokunuşu büyük ustalıkla bizlere sundu ve sadece müzik değil, grubun enerjisi, ışıklar, kalabalık, her şey bir arada büyülü bir atmosfere dönüştü. Köln’deki konserin o benzersiz enerjisiyle bizleri neden orada bulunduğumuzu sayısız kez hatırlattı. Grubun içindeki değişime şahit olmak heyecan vericiydi.

Konser boyunca, sürekli gülümseyen ve enerjisinden bir an olsun taviz vermeyen Nick Johnston, sahnede adeta parladı. Bol bol pena dağıtarak, katılımcılarla enerjisini paylaştı. Neyse ki, o enerjiden nasiplenenlerden biri de ben oldum. Konserin sonunda ise, Brann Dailor bagetini bana doğru fırlatması için yüksek sesle bağırmamı duydu. Bir anda, onun fırlattığı baget ve Nick’in hediye ettiği bir pena ile konseri tam anlamıyla taçlandırmış oldum.

Brent Hinds, bu konserin üzerinden sadece sekiz gün geçmişken trajik bir şekilde aramızdan ayrıldı ve sevenlerini yasa boğdu. Onun dahiyane riffleri güçlü vokalleriyle ruhumuza ve müzik dünyasına kattığı eşsiz tınılar, birer miras olarak kalacak . Şerefe Brent !

Ses için yollara düşenlere ve gürültüde kendini bulanlara selam olsun!